okunmaya hazırlıksız bir yazı. Kimse okumasın diye daha yazmamıştım. Canıma tak etti feryatları
"yaz" dedi beni
çünkü yazmak hayattan öç almaktı bir nevi. Oysa hiç yazmadım ben ruhumda zorla sıkıştırılmış namlusu kendine dönük mersiyelerimi
içinden onca harf çalınmış alfabemle. Oysa boştu bu kâğıt biraz önce bütün çıplaklığıyla.Boş Bir Mektup
Biraz önce elimde boş bir mektup vardı
berraklığını hiç kaybetmemiş sesinin yadigârı. Yalnızlığın ritmini arıyordum bütün solo parçalarında
aşk bestelerinin. Belki de sadece seni dinlemek isteyişindendir
sağır kulaklarım
yine bu yüzdendir belki duyabildiğim en güzel şarkı sözleri
senin sesin. Acaba kalmış mıdır bana da yokluğunun acısını dindirecek kadar sessizlik musikisi?Biraz önce elimde boş bir mektup vardı
tıpkı ismin
tıpkı yüzün gibi nur ve seni anlatamaya yetersiz olduğu için utanıyordu bütün sözcükler. Necm-i gisü-dâr boşluklarında bir ümit çığlıydın dudaklarımda. Her kelimeyi en iyi arkadaşımmış gibi seçiyordum ama nedense her seferinde hayal kırıklığı olarak geri dönüyordu çehreme. Hayal kırıklığına uğramamanın en kati yolu hiç hayal kurmamaktır demiştim zamanın birinde. Ve zamanla anladım ki daha kesini hiç sevmemek. Raydan çıkmış vagon misali sevgimi taşıyamadıkları için utanıyordu bütün sözcükler.Biraz önce elimde boş bir mektup vardı kalemimin kırık ucundan önce üç beş damla gözyaşıyla hoş beş oldu biçare. Belki de sen de bu sahneye yabancı değilsin
gönül iklimlerinde kırkikindi yağmurlarına tutulmuş kirpikleri şemsiye görevi göremeyecek kadar aciz sırılsıklam sevdalara yangın ben gibi. Yeter artık dercesine tam teşekküllü seni anlatır gözyaşlarım ve bir bebeğin rutin apalayışları gibi pare pare damlarlar kâğıt üzerene. Ben ağladım ve sadece sen ağlattın
içimdeki yangınları söndürüp kaçayım diye. Sözlerin vardı umutsuzluk devranlarını sıvazlayıp mızraklara
arkamdan sapladığın. Sözlerin vardı binlerce kişilik orduyla üzerime gelen ve "seviyorum" diyen dillerimi tarumar eden. Sözlerin vardı hayatımda görüp görebileceğim en dingin Azrail'i sunuyordu bendime ve benimde sözlerine karşılık bir yokluk reçetesi
bir sensizlik abidesi nalân gözyaşlarım.Biraz önce elimde boş bir mektup vardı
gül kokulu bir papirüs belki de
alışılagelmişliğin dışında
kirli ellerim dokunduğu için siyah
düşüncülerimi aktaramayacağım kadar ak ve pak ve hiç kimseye derdimi anlatamayacak kadar davacı olduğum bu hayatta titrek ellerimin arasında süzülen sevgili. Bense tarihin tozlu raflarında kalmış engizisyon mahkemelerinin dili nasırlı arzuhalcisi. Kendi davamı yazıyorum ve şikâyetim kendime. Tanığı da benim sanığı da sana olan sevgimin. Yalnız yargıcı sen olduğu için anlamsız görünüyor bir aşkın bütün yanılgılarına inat
koyu sisleri arasında zindanlarım. Yargıcı sen olduğun için her koltuk sanki bir elektrikli sandalye ve her mekân bir giyotin gölgesi.Biraz önce elimde boş bir mektup vardı
her şehre açılabilen sırlı bir kapı. Paris'te yıldırım kadar devasa bir kule
Berlin'de ise olmayan bir duvar kesiyor önümü. Venedik'te gondol savasında suyun ışığı yansıtmasına lanet okuyuşlarım. Filistin'de bir çocuğun gözyaşlarıyla tanışmasına tanık oluyorum naçar içinde. Endülüs küskün
Bosna kangren. Halepçe'de gülün solgunluğunda nefesler. İstanbul desen
hiç sorma... Bütün şehirler yaralı ve kendine yalnız yokluğunda. Sensizliğe yakınan her şehirle hemşeriyim.Biraz önce elimde boş bir mektup vardı. Önce ruhuma sonra kâğıda yansıdı hayalin ve artık cennet bahçelerinin en uzak diyarlarına gönderilebilecek gül yaprağı pullarıyla güzide bir kartpostaldan farksızdı. Saçlarında hiçbir zaman kordale olamamış bu yorgun eller güzelliğinin üzerine yazacak hiçbir şey bulamamanın şaşkınlığıyla aniden duraksadı. Gözlerin dilrüba kuyumcularında inci-mercan boncukları dizerken
dudakların mücevher demeye kıyamayacağım kadar parlıyordu sineme. Saçların ki benim gibi aciz bir şairin mecazisi ile betimlenemeyecek kadar nazenin
her türlü teşbihe kapalı
uğrunda öylesine ölünesi
öylesine susulası
öylesine yanılası... Ve birde sevgin vardı benden esirgediğin
sevda dairesinde bir iksirdi bu yaralı yüreğime.Biraz önce elimde boş bir mektup vardı
şimdi yerinde boş bakışlar...Fatih Canavaroğlu
0 yorum:
Yorum Gönder
* Yaptığınız yorumun tamamı büyük harf olmamasına özen gösteriniz
* Yorumlarınız da argo içeren kelimeler kullanmayınız
* Reklam amaçlı yorumlarda bulunmayınız
* Konu dışında iletmek istediğiniz bir şey varsa iletişim formunu kullanın
* Yorumlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum