HERKES İÇİN BİRAZ MUTLULUK

2 Yorum



Jerry çevresindekilerin çok sevdiği insanlardan biriydi.
Keyfi her zaman yerindeydi. Her zaman söyleyecek olumlu
bir şey bulurdu. Hatta bazen etrafındakileri çıldırtırdı bile.

Bu adam bu halde bile nasıl iyimser olabiliyor? Birisi nasıl
olduğunu sorsa; “Bomba gibiyim” diye yanıt verirdi hep..
“Bomba gibiyim.” Jerry bir doğal motivasyoncuydu...

Yanında çalışanlardan biri o gün kötü bir günündeyse
Jerry yanına koşar duruma nasıl olumlu bakılacağını anlatırdı.

Bu tarzı fena halde düşündürüyordu beni... Bir gün Jerry’ye
gittim. Anlayamıyorum dedim.. Nasıl olur da her zaman
her koşulda bu kadar olumlu bir insan olabiliyorsun...
Nasıl başarıyorsun bunu?

Her sabah kalktığımda kendi kendime Jerry bugün iki
seçimin var: Havan ya iyi olacak ya kötü.. derim.
Havamın iyi olmasını seçerim. Kötü bir şey olduğunda gene iki
seçimim var: Kurban olmak ya da ders almak.

Ben başıma gelen kötü şeylerden ders almayı seçerim.
Birisi bana bir şeyden şikayete geldiğinde gene iki seçimim var..
Şikayetini kabul etmek ya da ona hayatın olumlu yanlarını
göstermek. Ben hayatın olumlu yanlarını seçerim.

Yok yahu diye protesto ettim. Bu kadar kolay yani?
Evet.. Kolay dedi Jerry.. Hayat seçimlerden ibarettir.
Her durumda bir seçim vardır. Sen her durumda nasıl
davranacağını seçersin. Sen insanların senin tavrından nasıl
etkileneceklerini seçersin. Sen havanın tavrının
iyi ya da kötü olmasını seçersin...
Yani sen hayatını nasıl yaşayacağını seçersin!..

Jerry’nin sözleri beni oldukça etkiledi. Onu uzun yıllar
görmedim. Ama hayatımdaki talihsiz olaylara dövünmek
yerine seçim yapmayı tercih ettiğimde hep onu hatırladım.

Yıllar sonra Jerry’nin başına çok tatsız bir şey geldi. Soygun
için gelen hırsızlar paniğe kapılıp Jerry’yi delik deşik etmişler...
Ameliyatı 18 saat sürmüş haftalarca yoğun bakımda kalmış.
Taburcu edildiğinde kurşunların bazıları hala vücudundaymış.

Ben onu olaydan altı ay sonra gördüm.
Nasılsın? diye sorduğumda Bomba gibiyim dedi
Bomba gibi. Olay sırasında neler hissettin Jerry dedim.
Yerde yatarken iki seçimim var diye düşündüm..
Ya yaşamayı seçecektim ya ölümü.. Ben yaşamayı seçtim.

Korkmadın mı şuurunu kaybetmedin mi !..
Ambülansla gelen sağlık görevlileri harika insanlardı.
Bana hep İyileşeceksin merak etme dediler.
Ama acil servisin koridorlarında sedyemi hızla
sürerlerken doktorların ve hemşirelerin yüzündeki
ifadeyi görünce ilk defa korktum.Bu gözler
bana; Bana adam ölmüş diyordu. Bir şeyler yapmazsam
biraz sonra ölü bir adam olacaktım gerçekten..

Ne yaptın? diye merakla sordum..
Kocaman bir hemşire yanıma yaklaştı ve bağırarak
herhangi bir şeye alerjim olup olmadığını sordu..
Evet diye yanıt verdim.. Var.. Doktorlar ve hemşireler
merakla sustular.. Derin bir nefes alarak kendimi
toparladım ve bağırdım: Benim kurşunlara alerjim var !..

Doktorlar ve hemşireler gülmeye başladılar. Tekrar bağırdım..
Ben yaşamayı seçtim. Beni bir canlı gibi ameliyat edin.
Otopsi yapar gibi değil..

Jerry sadece doktorların büyük ustalıkları
sayesinde değil kendi olumlu tavrının büyük
katkısı ile yaşadı. Yaşaması bana yeni ders oldu.

Hergün hayatımızı dolu dolu yaşamayı seçme şansımız
ve hakkımız olduğunu ondan öğrendim..
Ve her şeyin kendi seçimimize bağlı olduğunu..


Bu yazıyı okudunuz. Şimdi iki seçiminiz var:

1. Unutup gitmek.
2. Kesip saklamak
fotokopisini çıkarıp dostlarınıza dağıtmak..

Ben ikincisini seçip bunu sizlerle paylaşmayı tercih ettim...

2 yorum:

Yorum yaparken dikkat edilmesi gerekenler:

* Yaptığınız yorumun tamamı büyük harf olmamasına özen gösteriniz
* Yorumlarınız da argo içeren kelimeler kullanmayınız
* Reklam amaçlı yorumlarda bulunmayınız
* Konu dışında iletmek istediğiniz bir şey varsa iletişim formunu kullanın
* Yorumlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum