HÜLYA ÖĞRETMEN

Yorum Yaz
Norman Rockwell bayan öğretmen resimleri

Kırmızı çoraplı küçük bir kız hatırlıyorum.Babasıyla el ele tutuşmuş okula gidiyor.Fakat ne çantası ne de okul önlüğü var bu küçük kızın.Ayrıntıları hafızamdan silinmiş bir etek ve etek altında uzun kırmızı çoraplar...Küçük kız okula kayıt olmaya gidiyor.O güne kadar görmediği ama herkesten işittiği okul...Acaba nasıl bir şeydi küçük kızın hayalinde.Babası"okula gidince bir çok arka...daşın olacak"demişti.Okula gitmeden önce küçük kıza babasıüzerinde Atatürk resmi olan bir alfabe kitabı almıştı.Kalemleridefterlerikitapları vardı küçük kızın.Okul çantasıokul önlüğü hepsi hazırdı.Okul deyince küçük kızın hayalinde işte böyle bir resim çizilirdi.İsimleri AyşeFatmaAliAhmet olan arkadaşlarüzerinde Atatürk resmi olan kitaplarkenarları kırmızı kalemle çizilmiş defterlerrengarenk kalemler...Haftanın ilk günübir pazartesi sabahı okullar açıldı.Annesiyle beraber sınıfa girdi küçük kız.Hayalindeki resimde bir eksiklik vardı.Öğretmen...Ayakta duruyorellerini sınıf defterinin olduğu masaya dayamış yoklama yapıyordu.küçük kız onu da ekledi hayalindeki resme ve yoklama bitti.Anneler çocuklarını bırakıp gittiler.Öğretmen adını söylediadım "Hülya Can"dedi.O günden sonra küçük kızın en sevdiği isim"Hülya" oldu.En sevdiği oyun da öğretmencilik...Bir gün Hülya öğretmenöğrencilerin defterlerine yazdıklarını kontrol ediyordu.Sıra küçük kıza geldiğinde "aferinne güzel yazıyorsun"demişti.O günden sonra küçük kız öğretmenini çok hem de çok sevdi.Hayalindeki öğretmen resminin çizgileri gittikçe daha belirgindaha yumuşak ve ayrıntılıydı.Günler geçtikçe öğretmenin üzerine siyah bir kazak çizildi.Öğretmeni bu kazağı çok giyerdi.Küçük kızHülya öğretmenin saçlarınıyüzünübakışlarınıille de o sevimli yanaklarını-gülerken elmacık kemikleri daha bir belirginleşirsanki yüzünde güller açardı-Evet illede o sevimli yanaklarını tüm ayrıntılarıyla çizdi.Onu çizerken çizgiler o kadar yumuşaktı ki...Tıpkı Hülya öğretmenin sıcacıkyumuşak elleri gibi...Küçük kız doyamıyordu öğretmenine.Onu o kadar çok seviyordu ki...Paydos zili çalar çalmaz kitaplarını çantasına yerleştirirHülya öğretmenin arkasından yetişmeye çalışırdı.Otobüs durağına kadar Hülya öğretmenle beraber yürümekayrılırken "iyi akşamlar" deyip el sallamak ne büyük zevk verirdi küçük kıza.ilk iki sene böyle geçti.Küçük kız artık 3. sınıf olmuştu.O yıl Hülya öğretmen hamileydi.Tıpkı annesi gibi o da bir bebek bekliyordu.Bir akşamküçük kızın babası annesini hastahaneye götürdü.Küçük kızla kızkardeşi o gece babaannelerinde kaldılar.Ertesi gün babaanne küçük kızla kızkardeşine müjdeyi verdi.Bir erkek kardeşleri olmuş.O gün küçük kız okula gitti ancak öğretmeni sınıfta yoktu.O gün Hülya öğretmen okula hiç gelmedi.Küçük kız eve döndüğünde annesi ona öyle bir haber verdi ki küçük kız çok şaşırdı.Tesadüfün böylesimeğer küçük kızın annesiyle Hülya öğretmen aynı hastahanede aynı gün doğum yapmışlar.Ertesi gün küçük kız arkadaşlarına vereceği haberin sabırsızlığıyla okula gitti.Sınıfa girdiğinde arkadaşlarınaöğretmenlerinin bir kızı olduğunu bu yüzden okula gelemediğini söyledi.Hülya öğretmen kırk gün doğum izni almıştı.Küçük kız tam kırk gün Hülya öğretmenini göremeyecekti.O gün Hülya öğretmenin sınıfını üçdört gruba ayırıp diğer sınıflara dağıttılar.Küçük kız şimdi hem arkadaşlarından hem de Hülya öğretmeninden ayrıydı.Alışamadı yeni sınıfınasevemedi yeni öğretmeniniyeni arkadaşlarını.Küçük kız artık güzel yazı yazamıyordu.Derste parmak kaldırmıyorsorulara cevap veremiyordu.Okulu artık sevmiyordu.Her sabah ya başıya karnı ağrıyor okula gitmek istemiyordu.Küçük kız geçen her günün hesabını tuttu.Kırk gün sonra öğretmeni gelecek o yumuşacıksıcak elleriyle küçük kızın çenesini okşayacakyine ona "aferin"diyecekti.Neyseki günler geçti.Kırk gün dolmak üzereyken bir öğretmen sınıfa girdi ve"Hülya öğretmen bundan sonra 4.sınıfları okutacakmış"dedi.Küçük kız kulaklarına inanamadı.Belki de hayatının ilk acı hayal kırıklığıydı.Dersin sonuna kadar zor tuttu kendini.Zil çalar çalmaz hıçkırıklara boğuldu.Okuldan eve ağlayarak geldi.Annesine olanları anlattı.Annesi Hülya öğretmenine telefon açıp kararının sebebini sordu.Hülya öğretmen ne söylediküçük kızla ne konuştu...Hepsi hafızamdan silinmiş hatırlamıyorum.O günkü telefon görüşmesinden sonra küçük kızbir okul dönüşü Hülya öğretmenle karşılaştı.Hülya öğretmen küçük kızı görünce çok sevindi.ona sarıldıyanaklarından öptü.Küçük kızın yanaklarında ruj izleri kalmıştı.Hülya öğretmen "bak yanaklarına kelebekler konmuş"dedi.Yine mutluyduyine sevinçten uçuyordu küçük kızyanaklarındaki kelebeklere eşlik edercesine...Küçük kız ertesi gün eski sınıfına girdi.Okulun ilk günü çizdiği resim yeniden canlandı.Hülya öğretmen yazı tahtasının önünde duruyorküçük kıza gülümsüyordu.Ve arkadaşlarıisimleri AyşeFatmaAliAhmet olan arkadaşlarıonlar da o gün oradaydılar.Şimdi küçük kız büyüdü.Bir zamanlar babasıyla el ele yarı ürkekyarı heyecanlı girdiği okul kapısından bu yılın sonunda ayrılıyor.Yeni bir resim çizecek küçük kız.Elleri öğretmen masasının üzerindegözleri yoklama listesinde.Kendini çizecek küçük kız.İsimleri AyşeFatmaAliAhmet olan öğrencileri-kimbilir bunların içinde okulun o ilk gününü resimleştiren kırmızı çoraplı küçük bir kız olacak.Yine resimde bir şey eksik olacak.Kimse dolduramayacak onun yerini.Küçük kızı okutanadı Hülya olan öğretmenler de...O kürsü hep boş kalacak.Küçük kız elini yanaklarında gezdirecekkelebeklerin uçtuğunu farkedecek.Bir okul dönüşü Hülya öğretmeni bekleyecekkimbilir belki karşılaşırız ümidiyle...

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorum yaparken dikkat edilmesi gerekenler:

* Yaptığınız yorumun tamamı büyük harf olmamasına özen gösteriniz
* Yorumlarınız da argo içeren kelimeler kullanmayınız
* Reklam amaçlı yorumlarda bulunmayınız
* Konu dışında iletmek istediğiniz bir şey varsa iletişim formunu kullanın
* Yorumlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum